Otizm Spektrum Bozukluğu

Otizm Spektrum Bozukluğu Nedir?

Otizm Spektrum Bozukluğu, yaşam boyu sürecek olan; kişilerin özellikle iletişim becerilerini ve dünyayı algılayışlarını etkileyen bir nöro-gelişimsel bozukluktur. Burada “spektrum” kelimesinin kullanılması, bu bozukluğun bir yelpaze hastalığı olduğuna işaret eder. Dolayısıyla her bireyin güçlü ve desteklenmesi gereken yönleri ve ihtiyaç dereceleri farklıdır.

1970’lerde yavaş yavaş adı duyulmaya başlanan otizm; Amerika Hastalıkları Kontrol Etme ve Önleme Merkezi (CentersforDisease Control Prevention) tarafından 2014 yılında açıklandığına göre, her 68 çocuktan 1’inde görülmektedir. Görülme sıklığı ile otizm üzerine yapılan araştırmalar oldukça hız kazanmış olmakla beraber, henüz uzmanlar tam olarak neyin otizme neden olduğunu bulamamışlardır. Genetik faktörlerin etkili olduğuna dair veriler mevcuttur, ancak çeşitli çevresel faktörlerin de etkili olabileceği düşüncesi yaygındır.

Ebeveynler genellikle çocukları 3 yaşına gelmeden, çocukluklarındaki farklı davranışları gözlemlerler. Ailelerin en çok dikkatini sözel iletişim eksikliği / azlığı çekse de, çocuklarının tekrarlayıcı davranışları ve kısıtlı ilgi alanları da hayatlarını alttan alta zorlaştırmaktadır.

Otizmin Erken İşaretleri Neler Olabilir?

Yapılan pek çok araştırma; erken tanı ve erken müdahalenin otizmli çocukların öğrenme, iletişim ve sosyal becerilerini arttırdığının altını çiziyor.

Bu sebeple; otizmin işaretlerini ne kadar erken fark edersek, çocuklarımıza o kadar fazla yardımcı olabiliyoruz. Eğer çocuğunuz aşağıdaki belirtilerden birkaçını gösteriyorsa, Uzm. Psk. Ayşem Yorulmaz ile görüşmenizi hiç mi hiç ertelemeyin Çoçuk Özel Gelişim olarak Otizm özel eğitiminde profesyonel olduğumuzu unutmayın.

  • Göz temasından kaçınma
  • Adı ile seslenildiğinde tepki vermeme, duymazmış gibi görünme
  • Babıldamanın hiç olmayışı ya da az oluşu, çıkarılan seslerin çeşidinin azlığı
  • Sizin işaret ettiğiniz nesneye ya da yöne doğru bakmama
  • Karşılıklı gülümsemenin olmayışı ya da azlığı
  • İşaret edememe, ya da diğer jestleri kullanamama, anlayamama
  • Hareketlerinizi ya da yüz ifadelerinizi taklit etmeye karşı kayıtsız kalma
  • Kucağa alınma isteğinin azlığı
  • Başkaları ile oynamak yerine, yalnız kalmayı tercih etme; etkileşimden kaçınma
  • Oyuncaklar ile beklenildiği gibi oynamama (örneğin; arabaları sürmek yerine, sadece tekerleklerini döndürme)
  • Tekrarlayıcı oyun biçimleri
  • Bozulan rutinler karşısında aşırı tepki

Otizmin Tanı Kriterleri Nelerdir?
DSM-5 Tanı Ölçütleri Başvuru El Kitabı’na göre;

  1. Sözgelimi olağandışı toplumsal yaklaşım ve karşılıklı konuşamamadan, ilgilerini, duygularını ya da duygulanımını paylaşamamaya, toplumsal etkileşimi başlatamamaya ya da toplumsal etkileşime girememeye dek değişen aralıkta, toplumsal-duygusal karşılıklılık eksikliği.
  2. Sözgelimi, sözel ve sözel olmayan tümleşik iletişim yetersizliğinden, göz iletişimi ve beden dilinde olağandışılıklara ya da el-kol devinimlerini anlama ve kullanma eksikliklerine, yüz ifadesinin ve sözel olmayan iletişimin hiç olmamasına dek değişen aralıkta, toplumsal etkileşim için kullanılan sözel olmayan iletişim davranışlarında eksiklikler.
  3. Sözgelimi, değişik toplumsal ortamlara göre davranışlarını ayarlama güçlüklerinden, imgesel oyunu paylaşma ya da arkadaş edinme güçlüklerine, yaşıtlarına ilgi göstermemeye dek değişen aralıkta, ilişkiler kurma, ilişkilerini sürdürme ve ilişkileri anlama eksiklikleri.
Aşağıdakilerden en az ikisi ile kendini gösteren, sınırlı, yineleyici davranış örüntüleri, ilgiler ya da etkinlikler:

  • Basmakalıp ya da yineleyici devimsel (motor) eylemler, nesne kullanışları ya da konuşma (örn. yalın devimsel basmakalıp davranış örnekleri, oyuncakları ya da oynar nesneleri sıraya dizme, yankılama [ekolali], kendine özgü deyişler)
  • Aynılık konusunda direnme, sıradanlık dışına esneklik göstermeme ya da törensel sözel ya da sözel olmayan davranışlar (örn. küçük değişiklikler karşısında aşırı sıkıntı duyma, geçişlerde güçlükler yaşama, katı düşünce örüntüleri, törensel selamlama davranışları, her gün aynı yoldan gitmek ve aynı yemeği yemek isteme).
  • Yoğunluğu ve odağı olağandışı olan, ileri derecede kısıtlı, değişkenlik göstermeyen ilgi alanları (örn. alışılmadık nesnelere aşırı bağlanma ya da bunlarla uğraşıp durma, ileri derecede sınırlı ya da saplantılı ilgi alanları).
  • Duygusal girdilere karşı çok yüksek ya da düşük düzeyde tepki göstermeye ya da çevrenin duyusal yanlarına olağan dışı bir ilgi gösterme (örn. ağrı/ısıya karşı aldırışsızlık, özgül bir takım seslere ya da dokulara karşı ters tepki gösterme, nesneleri aşırı koklama ya da nesnelere aşırı dokunma, ışıklardan ya da devinimlerden görsel büyülenme).
Belirtiler erken evresinde başlamış olmalıdır (toplumsal gerekler sınırlı yeterliğin üzerine çıkana dek tam olarak kendini göstermeye bilir ya da daha sonraki yıllarda, öğrenilen yöntemlerle maskelenebilir).

Belirtiler, toplumsal işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında klinik açıdan belirgin bir bozulmaya neden olur.

Bu bozukluklar, anlıksal yeti yitimi (anlıksal gelişimsel bozukluk) ya da genel gelişimsel gecikme ile daha iyi açıklanamaz. Anlıksal yeti yitimi ve otizm açılımı kapsamında bozukluk sıklıkla bir arada ortaya çıkar. Otizm açılımı kapsamında bozukluk ve anlıksal yeti yitimi eş tanı tanısı koymak için, toplumsal iletişim, genel gelişim düzeyine göre beklenenin altında olmalıdır.

Not: DSM-IV otistik bozukluk, Asperger bozukluğu ya da başka türlü adlandıramayan yaygın gelişimsel bozukluk tanısı almış olan kişilere otizm açılımı kapsamında bozukluk tanısı konmalıdır. Toplumsal iletişimde belirgin eksiklikleri olan, ancak belirtileri, otizm açılımı kapsamında bozukluk için başka türlü tanı ölçütlerini karşılamayan kişiler, toplumsal iletişim bozukluğu açısından değerlendirilmelidir.

Otizm açılımı kapsamında bozukluk için ağırlık düzeyleri
Otizm Ağırlık Düzeyleri

Üçüncü ağırlık düzeyi- “Çok önemli ölçüde desteği gerektirir.”

Toplumsal iletişim

Sözel ve sözel olmayan toplumsal iletişim becerilerindeki ağır eksiklikler, işlevsellikte ağır bozukluklara neden olur, çok sınırlı bir biçimde toplumsal etkileşim başlatır ve başkalarından gelen toplumsal ilişki kurma yaklaşımlarına çok az tepki gösterir. Sözgelimi, anlaşılabilir ancak birkaç sözcük kullanabilen ve çok seyrek olarak etkileşim başlatan ve başladığında da toplumsal gerekleri karşılamak üzere olağandışı yaklaşımlarda bulunan ve ancak, doğrudan toplumsal yaklaşımlarda tepki veren bir kişi.

Kısıtlı yineleyici davranışlar

Davranışlarında esneklik göstermeme, değişiklik karşısında aşırı güçlük çekme ya da diğer kısıtlı/yineleyici davranışlar bütün alanlarda işlevselliği belirgin olarak bozar. Odağını ve yaptığı eylemi değiştirmekte büyük sıkıntı/güçlük yaşar.

İkinci ağırlık düzeyi – “Önemli ölçüde desteği gerektirir.”

Toplumsal iletişim

Sözel ve sözel olmayan toplumsal iletişim becerilerinde ağır eksiklikler; destek gördüğü bir sırada bile toplumsal bozukluklar görülür ve başkalarından gelen toplumsal ilişki kurma yaklaşımlarına çok az tepki ya da olağandışı tepkiler gösterir. Sözgelimi, yalın cümlelerle konuşan, kısıtlı özel ilgileriyle sınırlı etkileşim içinde olan ve sözel olmayan iletişiminde yadırganacak yönler bulunan bir kişi.

Kısıtlı yineleyici davranışlar

Davranışlarda esneklik göstermeme, bir ya da birden çok bağlamda işlevselliğin belirgin olarak bozulmasına neden olur. Etkinlikler arasında geçiş yapmakta güçlük çeker. Düzenleme ve tasarlama sorunları, bağımsız olmasına engel olur.

Birinci ağırlık düzeyi “Desteği gerektirir."

Toplumsal iletişim

Destek görmediğinde toplumsal etkileşimindeki eksiklikler görünür bozukluklara neden olur. Toplumsal etkileşimleri başlatmakta güçlük çeker ve başkalarından gelen toplumsal ilişki kurma yaklaşımlarına karşı sıra dışı ya da başarısız tepkiler verdiğine ilişkin açık örnekler vardır. Toplumsal etkileşimlere karşı ilgisi azmış gibi görünebilir. Sözgelimi, tam cümlelerle konuşan ve iletişim kuran, ancak karşılıklı konuşmayı pek beceremeyen, arkadaş edinme gelişimleri yadırgatıcı ve başarısız olan bir kişi.

Kısıtlı yineleyici davranışlar

Davranışlarda esneklik göstermeme, bir ya da birden çok bağlamda işlevselliğin belirgin olarak bozulmasına neden olur. Etkinlikler arasında geçiş yapmakta güçlük çeker. Düzenleme ve tasarlama sorunları, bağımsız olmasına engel olur.

Kaynak: Amerikan Psikiyatri Birliği, Dsm-5 Tanı Ölçütleri Başvuru El Kitabı. Çev. Prof.Dr. Ertuğrul Köroğlu, Hyb Yayıncılık: 2013.

Hazırlayan : Uzm. Psk. Aysem Yorulmaz Ulutaş