Duyusal oyunlar çocukların bütün duyularını harekete geçiren ve böylelikle çocukları keşfetmeye cesaretlendiren oyunlardır. Peki bu duyular nelerdir? Dokunma, görme, tatma, işitme ve koklama hepimizin aklına gelen duyulardır. Ancak son zamanlarda önemi daha da anlaşılmış iki duyu bulunmaktadır: Vestibüler duyu ve proprioseptif duyu.

Vestibüler duyu, bizlere uzaysal konumunuzla ilgili bilgi vererek, denge ve motor koordinasyonumuza liderlik etmekle görevlidir. Vestibüler duyu sayesinde hem kendi konumumuzu hem de bizle ilişkili olan nesnelerin konumu hakkında bilgi sahibi olabiliriz. Örneğin; çocuklar sandalye kapmaca oynarken aktif olarak vestibüler duyularını kullanmaktadır.

Proprioseptif duyu ise bize kendi hareketlerimiz ve vücut pozisyonumuz ile ilgili bilgi vermektedir. Daha açık konuşmak gerekirse, oturmamız, kalkmamız, bavul taşımamız, düzgün bir şekilde koşmamız, engellerin üstünden atlamamız hep proprioseptif duyudan gelen bilgiler ile sağlanmaktadır.

İşte duyusal oyunlardan beklenilen, bu 7 duyunun da aktif bir şekilde çalıştırılmasını sağlamak, bu çalışmalar sonucunda bütünleşmiş bir duyusal sistem ile çocukların günlük yaşamını düzgün bir şekilde idare edebilmelerini sağlamaktır. Çünkü basit şeyler bazen zorlayıcı olabilmektedir. Örneğin; yeni elbise giymek istemeyen, farklı kumaş dokularından rahatsız olan, arabada sürekli midesi bulanan, saçlarını kestirmek istemeyen, sürekli düşen çocuklar tarafından gündelik hayat daha çetrefilli bir hal almaktadır.

Yapılan araştırmalara göre, aktif bir şekilde duyusal aktiviteler ile meşgul olan çocukların bilişsel gelişimi, dil gelişimi, kaba&ince motor gelişimi, sosyal becerileri ve problem çözme becerileri olumlu olarak etkilemektedir. Ayrıca çocukların hafızalarını da güçlendirdiği görülmüştür. Duyusal oyunlar kaygılı ve stresli çocukları sakinleştirmenin bir yolu olarak da düşünülmektedir. Tüm duyulara hitap eden öğrenmelerin daha kalıcı olduğu gözlenmiştir.

Haydi duyusal oyun oynamaya!